HOME MINISTER UNITS PRESS SERVICES SITEMAP
Ministry Back
Bakan Yaşar GÜLER

Yaşar GÜLER

Minister

Yaşar GÜLER was born in Ardahan in 1954. He graduated from Army Academy with the rank of Second Lieutenant in 1974 and from Signal Corps School in 1975.

Having served as Signal Platoon and Company Commander at various units between the years of 1975 and 1984, Yaşar GÜLER graduated from Army War College in 1986 and from Armed Forces College in 1988.

As a staff officer, he served as Chief of Operations at Internal Regional Command between 1986 and 1988, as Planning Officer at Evaluation and Inspection Division of the Army between 1988 and 1991, as Chief of Operations and Training Branch at the 12th Infantry Division between 1991 and 1992, as Internal Security Battalion Commander between 1992 and 1994 in Silopi, as Turkish Deputy Brigade Commander in Bosnia-Herzegovina between 1994 and 1995, as Project Officer at the Office of Military Senior Counsellor of the Presidency between 1995 and 1997...

See

MoD | TR Ministry of National Defence

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Haciyev, Azerbaycan Zafer Günü Dolayısıyla Düzenlenen Resepsiyona Katıldı

Date: 07.11.2022

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Kara Harp Okulu Atatürk Kültür Sitesi'nde "Azerbaycan Zafer Günü" dolayısıyla düzenlenen resepsiyona katıldı. Resepsiyonda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları ve Bakan Yardımcısı Muhsin Dere de yer aldı.

Bakan Akar konuşmasına önemli, anlamlı bir yıl dönümünde bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "samimi selamlarını" ileten Bakan Akar, "Bugünlere kolay gelinmedi. O nedenle bugünlerin kıymetini bilmek lazım." ifadesini kullandı.

Türkiye için Azerbaycan'ın, Azerbaycan için de Türkiye'nin çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Azerbaycan'ın bizim kalbimizdeki yeri çok özel. Dostluğun çok ötesinde kardeşlik bağları ile faaliyetlerimizi yürütüyoruz." dedi.

Bahtiyar Vahapzade'nin "Bir ananın iki oğlu" sözlerini hatırlatan Bakan Akar, şunları söyledi:

"Bu bilinçle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dünyada bu kadar yakın, samimi, birlikte çalışan ikinci bir millet yok. Türkiye ve Azerbaycan kardeşliğinin ne kadar önemli olduğunu, 'iki devlet, tek millet' olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız lazım. Türkiye olarak tüm faaliyetlerimizde kendi hakkımızı, hukukumuzu nasıl görüyorsak aynı şekilde Azerbaycanlı can kardeşlerimizin de hakkını, hukukunu o kadar önemli görüyoruz. Azerbaycanlı can kardeşlerimizin haklı davalarında hep yanlarında olduk, bundan sonra da aynı şekilde yanlarında olmaya devam edeceğiz. Hem sahada hem masada her platformda Azerbaycanlı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu dile getirdik, getirmeye devam edeceğiz."

ARTIK YETER

Ermenistan'ın yaklaşık 30 sene önce Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sini işgal ettiğini, 1 milyondan fazla Azerbaycan Türkü'nü yerinden ettiğini, Hocalı'da katliam yaptığını anımsatan Bakan Akar, "Bunları görmeyenlerin daha sonra Azerbaycan hakkını, hukukunu aldığında ortaya çıkmaları son derece manidardır. Bunlar derslerde okutulmalı. Bu tabloyu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. AGİT, MİNSK grubu bunlar 30 sene boyunca kıllarını kıpırdatmadılar. Vatan Muharebesi'nden sonra Avrupa Birliğinden onlarca kişi hudutlarda birtakım sebeplerle burada görev yapmak üzere gelmiş bulunuyorlar." diye konuştu.

Ermenistan'ın 30 yıllık işgal sırasında da Azerbaycan topraklarına saldırılarını pervasızca sürdürmeye çalıştığını aktaran Bakan Akar, şunları kaydetti:

"Bunun da bir haddi, sınırı vardı. Belli bir noktadan sonra 'Artık yeter' diyerek Azerbaycanlı kardeşlerimiz ayağa kalktılar ve öz topraklarını geri almak için harekete geçtiler. Kahraman Azerbaycan ordusu 44 gün süren Vatan Muharebesi ile işgal altındaki öz topraklarını işgalden kurtardı. Zafer elde edebilecek güç, imkân ve kabiliyete sahip olduğunu, Türk'ün gücünü tüm dünyaya gösterdiler."

Bu süreçte Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak irade beyanları ve ortaya koydukları liderliğin belirleyici olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Türkiye bu süreçte can kardeşi Azerbaycan'a tam destek sağladı. Şu anda da bu iş birliğimiz devam ediyor." dedi.

İmzalanan ateşkesin ardından oluşturulan ortak merkezde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Rusya Silahlı Kuvvetleri unsurlarının çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Bakan Akar, "Bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimizle iş birliğimizi sürdürüyoruz. Askerî eğitim, iş birliği ve danışmanlık konusunda neler yapabileceğimizi birlikte çalışıyor ve karar veriyoruz. Birlikte uygulamaları yapıyoruz." dedi.

Ateşkesin ardından Azerbaycan ile tesis edilen iş birliği mekanizmalarının bölgesel istikrar, barış ve refah açısından önemine değinen Bakan Akar, şu açıklamalarda bulundu:

"Şuşa Beyannamesi ilişkilerimizdeki en önemli adımlardan biri oldu. Birliğimizin,  kardeşliğimizin, ortak gelecek hedeflerimizin göstergesi bu beyannamede yer aldı.

Bu beyanname çerçevesinde bölgede kalıcı barış ve huzur oluşması için elimizden gelen her türlü adımı atacağımızı da beyan etmiş bulunuyoruz. Azerbaycan ve Türkiye'nin birlikte uzattığı barış elinin Ermenistan tarafından önce anlaşılması sonrasında da bunun gereğinin yapılması çok önemli. Bunun bölge için de önemli olduğunu, bu şekilde Kafkasya’nın barış ve istikrar bölgesine dönüşebileceğini başta Ermenistan olmak üzere herkesin görmesi lazım."

BUGÜNE KADAR NEREDEYDİLER?

Azerbaycan- Ermenistan sınırında 40 kişilik AB İzleme Misyonunun bulunduğuna dikkati çeken Bakan Akar, "Bunlar bugüne kadar neredeydi? Bunun cevabı yok. 30 yıldır burada saldırıya, tacize muhatap olan Azerbaycan. Neredeydiniz? Bunun cevabı yok. Dolayısıyla biz güçlü olmak, hazırlıklı olmak durumundayız. Hakkımızı ve hukukumuzu müdafaa edebilmek için gücümüzü kullanabilecek durumda olmalıyız." dedi.

Türkiye'nin Kafkasya'daki çözüm odaklı, etkin politikasını uygulaması sırasında bazı ülke ve kurumların bir rol kapma çabasında olduğuna dikkati çeken Bakan Akar, "Biz bunun da farkındayız. Biz Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi ve kalıcı barışın sağlanması bakımından her türlü çabayı destekliyoruz. Fakat çözümsüzlüğü körükleyen bazı girişimlere karşı da duruşumuz açık ve net. Türkiye, Azerbaycan, KKTC, Libya başta olmak üzere tüm dost ve müttefiklerimizi haklı davalarında destekledik, desteklemeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak tarihi, değerleriyle kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Azerbaycan'ın derdi bizim derdimiz; sevinci bizim sevincimiz. Bugüne kadar kederde ve kıvançta can kardeşlerimizin yanında olduk, bundan sonra da Azerbaycan'ın yanında olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Başta Karabağ Zaferi şehitleri olmak üzere tüm şehitlere rahmet, gazilere şifa dileklerini ileten Bakan Akar, sözlerini Azerbaycan ulusal marşından, "Sen olasan Gülistan / Sene her an can gurban. Sene bin bir muhabbet / sinemde tutmuş mekân. Üç renkli bayrağınla mesut yaşa Azerbaycan. Çok Yaşa Azerbaycan." mısralarıyla tamamladı.

AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI HİKMET HACIYEV

Törende konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Ermenistan'ın Karabağ'ı işgalinden bugüne bölgedeki sürece değindi.

Türkiye'nin, bağımsızlığından bu yana Azerbaycan'ın yanında yer aldığına işaret eden Hikmet Hacıyev, "(Karabağ Zaferi'nde) Kardeş Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında olması ve bütün Türk halkının Azerbaycan'a manevi, siyasi, diplomatik desteğini Azerbaycan halkı hiçbir zaman unutmaz. 80 milyonluk Türkiye'nin kalbi Azerbaycan ile birlikte atıyordu." dedi.

Hikmet Hacıyev, Ermeni güçlerinin İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan şehirlerinde sivilleri hedef alan saldırılar düzenlediğini, ancak Azerbaycan ordusunun uluslararası hukuka riayet ettiğini ve savaş meydanında cevap verdiğini vurguladı.

Zaferin ardından Azerbaycan'ın Kafkaslar'da barışın, kalkınmanın sağlanması için yeni bir süreç başlattığını dile getiren Hikmet Hacıyev, "Ermenistan'dan farklı olarak Azerbaycan, Ermenistan'a barış anlaşmasını imzalamayı teklif etti. Bu bizim onlardan farkımız. Onların bize yaptıklarına bakmayarak, biz her zaman barışı isteyen bir millet ve halk olduk." diye konuştu.

Hikmet Hacıyev, Ermenistan'ın işgali sırasında bölgede yaşanan tahribata değinerek, "Dünyanın hiçbir yerinde barbarca şehirlerin mahvedilmesi belki de görülmemiştir. Azerbaycan'ın 9 şehri 30 yıllık işgal boyunca, yeryüzünden silinmiş. Böyle bir şehir kalmamış. (Öncesinde) 50 bin kişinin yaşadığı Fuzuli şehri Azerbaycan güçlerince kurtarıldığında bayrağımızı asmaya bina bulamadık. İşgalden kurtarılan topraklarda, işgal başlamadan önce 67 mescidimiz vardı. 67 mescitten 65'i tam olarak mahvedilmiş. Mahvedilmiş demek az, mescidin içerisine domuz koymuşlar. Bu da Türk insanına ve bütün Müslümanlara karşı hakaret ve nefretin bir örneği." ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi'nin iki ülke arasında var olan kardeşliği, müttefikliği pekiştirdiğine vurgu yapan Hikmet Hacıyev, "Şuşa Beyannamesi'ni gelecek nesillere aktarmalıyız. Bu bizim manevi ve kardeşlik borcumuz." şeklinde konuştu.

Number of Views : 1106

Other News

Comprehensive Defence and Security Consultations Between Türkiye and The United Kingdom London, United Kingdom | 29–30 May 2025

Comprehensive Defence and Security Consultations Between Türkiye and The United Kingdom London, United Kingdom | 29–30 May 2025

TCG KEMALREİS Conducts a Port Visit to France Within SNMG2

TCG KEMALREİS Conducts a Port Visit to France Within SNMG2

Türkiye Wraps Up International Anatolian Phoenix-2025 Exercise

Türkiye Wraps Up International Anatolian Phoenix-2025 Exercise

Activities Within UNIFIL Mission

Activities Within UNIFIL Mission