HOME MINISTER UNITS PRESS SERVICES SITEMAP
Ministry Back
Bakan Yaşar GÜLER

Yaşar GÜLER

Minister

Yaşar GÜLER was born in Ardahan in 1954. He graduated from Army Academy with the rank of Second Lieutenant in 1974 and from Signal Corps School in 1975.

Having served as Signal Platoon and Company Commander at various units between the years of 1975 and 1984, Yaşar GÜLER graduated from Army War College in 1986 and from Armed Forces College in 1988.

As a staff officer, he served as Chief of Operations at Internal Regional Command between 1986 and 1988, as Planning Officer at Evaluation and Inspection Division of the Army between 1988 and 1991, as Chief of Operations and Training Branch at the 12th Infantry Division between 1991 and 1992, as Internal Security Battalion Commander between 1992 and 1994 in Silopi, as Turkish Deputy Brigade Commander in Bosnia-Herzegovina between 1994 and 1995, as Project Officer at the Office of Military Senior Counsellor of the Presidency between 1995 and 1997...

See

MoD | TR Ministry of National Defence

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığında İnceleme ve Denetlemelerde Bulundu

Date: 26.03.2025

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler beraberinde; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Kuvvet Komutanları ile gittiği Şırnak’ta, 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulundu. Sınır ötesindeki birlik komutanlarının da katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştiren Bakan Yaşar Güler, yapılacak çalışmalara ilişkin talimatlar verdi. Bakan Yaşar Güler toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

ÇATIŞMALAR, TÜRKİYE’Yİ HER AN TEYAKKUZDA OLMAYA ZORLUYOR

Ordumuzun seçkin birliklerinden biri olan 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığımızda siz değerli silah ve mesai arkadaşlarımla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum.

Uluslararası ilişkilerde çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, artan risk ve tehditler nedeniyle güvenlik ortamının hızlı ve sürekli olarak değiştiği kritik bir süreçten geçiyoruz. Ülkemiz de jeo-stratejik konumu itibarıyla doğrudan veya dolaylı olarak karmaşık problemlerle yüzleşmek durumunda kalıyor.

Başta güney bölgemiz olmak üzere komşu coğrafyalarda devam eden istikrarsızlık, sınırlarımızın ötesindeki çatışmalar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Türkiye’yi her an teyakkuzda olmaya zorlamaktadır. Millî güvenliğimizi ve varlığımızı tehdit eden gelişmelerin ortaya çıktığı bu kaotik süreçte alışılmış metotlar yerine, etkili ve önleyici yöntemlerle gerekli tedbirleri alıyoruz.

Özellikle Irak ve Suriye’deki son gelişmeler, bu görevin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Suriye’nin toprak bütünlüğü ve halkının güvenliği ve refahına yönelik başından beri kararlılıkla sürdürdüğümüz gayretlerimiz neticesinde sahadaki tüm unsurlar ve taraflar, kalıcı çözümün ancak Türkiye ile birlikte gerçekleşebileceğini idrak etmiştir.

Irak’ın kuzeyinde de ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelen terör tehdidine karşı mücadelemiz büyük bir başarıyla devam etmektedir.

TERÖRİSTLERİN SON ZAMANLARDA TESLİM OLDUĞUNA ŞAHİT OLUYORUZ

Verilen üstün gayretler neticesinde yeni bir sürecin kapısı aralanmıştır. Bu süreçte niyetimiz halis, amacımız açık ve nettir. Ülkemizin güvenlik ve istikrarı ile refah ve huzuru için her türlü aklıselim yaklaşımı takdirle, ancak ihtiyatla ve hassasiyetle ele alıyoruz. Nitekim 27 Şubat’taki paylaşımı da bu çerçevede değerlendiriyoruz.  

Bu yaklaşımımızın gerçek manasını idrak eden terör örgütü mensuplarının, son zamanlarda artan bir şekilde Türk adaletine teslim olduğuna, nihayetinde devletin şefkatli bağrına basıldığına şahit olmaktayız. Bir kez daha vurgulamak isterim ki teslim olan örgüt üyeleri, devletimizin şefkatli ve adaletli kollarında, hukuk sistemi içinde değerlendirilerek muamele görecektir. Bununla birlikte, her ne şekil ve yöntemle olursa olsun, sürecin istismarına ve sabote edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki milletini ve vatanını sevmeyen, onun uğruna fedakârlık yapmayan hiçbir büyük ideali gerçekleştiremez. “Devlet ebed müddet!” şiarımız doğrultusunda, devlet olma, bir ve beraber yaşama bilinci, tarih boyunca asil milletimizin her zaman güçlü olmasına imkân vermiştir.

Tüm bu yaklaşımımızın suistimal edilmesi durumunda mücadelemiz aynı azimle devam edecek ve Mehmetçiğin nefesi, her zaman olduğu gibi ülkemize ve milletimize yönelen tüm terör örgütlerinin ensesinde olacaktır.

ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN MUKADDES HATIRALARI MUKADDES EMANETİMİZDİR

Şurası muhakkaktır ki bu toprakları vatan yapan bağrında sakladıklarıdır. Vatanımızın manevi mimarları olan şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları mukaddes emanetimizdir.

Bu vesileyle vatan ve millet uğruna hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla yâd ediyorum. Şehit ve gazilerimizin yoldaşı, onların sancağını taşıyan ve emanetine sahip çıkan siz değerli silah arkadaşlarım da verdiğiniz mücadele ile asil milletimizin güven içerisinde olmasının başlıca teminatısınız.

Bir yandan vazife sahanızdaki doğal ve fiziki zorluklara, diğer yandan stratejik ve psikolojik güçlüklere rağmen fedakârca görevlerinizi icra ediyorsunuz.

Yüksek vazife şuuru ve sorumluluk bilinci ile ortaya koyduğunuz üstün gayretler, her türlü takdirin üzerindedir.

Bugün;

- Sınır hattımız emniyet altındaysa, güvenlik ve huzur ortamının tesis edildiği Şırnak’ta yatırımlar tüm hızıyla devam ediyorsa,

- Türkiye’nin en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Gabar’da, güvenli bir şekilde petrol çıkartılabiliyorsa, bunlar hep, güvenlik güçlerimizin yurt içinde ve Mehmetçiğimizin sınırlarımızın ötesindeki destansı mücadelesi sayesindedir.

İnanıyorum ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asil milletimizden aldığınız güçle bu kutsal vazifenizi en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceksiniz.

ÜLKEMİZ ULUSLARARASI GÜVENLİK MİMARİSİNİN VAZGEÇİLMEZ ÜYESİ HÂLİNE GELDİ

Ülkemiz, terörle mücadelenin yanı sıra, diplomatik girişimleri ve güçlü duruşuyla pek çok coğrafyada etkin ve yapıcı bir rol üstlenerek müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez üyesi hâline gelmiştir.

Dünyanın başat aktörleri dahi, Türkiye’nin güçlü temaslarını ve hayata geçirdiği etkin inisiyatifi, açıkça dile getirmektedirler.

- Bugün Afrika’daki güvenlik ve refahın paydaşlığında,

- Kafkasya’daki istikrar ve barışın sürekliliğinde,  

- Karadeniz’de savaşın sona erdirilmesi çabalarında,

- Orta Doğu’da barış ve huzurun tesis edilmesinde,

- Hatta Avrupa güvenlik mimarisinin korunmasında en güvenilir ortak olarak hep Türkiye’nin adı zikredilmektedir.

Ülkemizin etki ve ilgi alanının böylesine genişlediği bir dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerimiz;

Uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi için Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da, Bosna-Hersek’te ve daha pek çok coğrafyada engin tecrübesiyle önemli vazifeler ifa etmektedir.

DAİMA GÜÇLÜ, CAYDIRICI VE ETKİN OLMALIYIZ

Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerek savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlarla, gerekse diğer ülkelerle kurduğu çok boyutlu ilişkilerle bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir konuma ulaşmıştır. Bugün Türkiye olarak ulaştığımız bu üstün seviyeyi, Silahlı Kuvvetler olarak aynı anda birçok görevi başarıyla icra edebilme kabiliyetimizi çok iyi idrak etmemiz gerekiyor.

Öte yandan gerek günümüz küresel güvenlik ortamının gerekse bölgedeki durumun bize verdiği mesaj gayet açık. Ülkemizin ve asil milletimizin huzuru ve güvenliği için daima güçlü, caydırıcı ve etkin olmalıyız.

Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; tarih boyunca olduğu gibi bugün de ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için büyük bir kararlılıkla mücadele etmekte, kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirmektedir.

Şu ana kadar elde ettiğimiz başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir. Bu anlayışla; Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu dönemde, “Türkiye Yüzyılı” hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam edeceğiz.

Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadar ki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum.

- Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor,

- Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle; bugün idrak edeceğimiz Kadir Gecemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; Ramazan Bayramı’nızı şimdiden en içten dileklerimle kutluyorum. Ailelerinizle birlikte hepinize sağlık ve esenlikler diliyorum.

Görevlerinizde üstün başarılar diliyor, gözlerinizden öpüyorum.

Kalın sağlıcakla.

Number of Views : 762

Other News

Comprehensive Defence and Security Consultations Between Türkiye and The United Kingdom London, United Kingdom | 29–30 May 2025

Comprehensive Defence and Security Consultations Between Türkiye and The United Kingdom London, United Kingdom | 29–30 May 2025

TCG KEMALREİS Conducts a Port Visit to France Within SNMG2

TCG KEMALREİS Conducts a Port Visit to France Within SNMG2

Türkiye Wraps Up International Anatolian Phoenix-2025 Exercise

Türkiye Wraps Up International Anatolian Phoenix-2025 Exercise

Activities Within UNIFIL Mission

Activities Within UNIFIL Mission