Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım,

Bugün vatanımızı sömürgeleştirmek, milletimizi esarete mahkûm etmek ve tarih sahnesinden silmek isteyenlere karşı kazandığımız “Büyük Zafer”in 100’üncü yıl dönümü ile Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’nü kutlamanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında başlayan “Büyük Taarruz”da kahraman Mehmetçik, düşmanı amansız bir bozguna uğratarak şanlı tarihimizin en parlak zaferlerinden birini daha kazanmıştır.

Bu destansı zaferin kazanılmasında en önemli husus, kahraman ordusuyla omuz omuza vererek mücadele eden asil milletimizin egemenlik ve bağımsızlığına, vatanına, bayrağına ve mukaddesatına olan aşkı ve inancıdır.  

Şanlı tarihimiz boyunca ordu-millet anlayışıyla hareket eden asil milletimiz, bu zaferle birlikte işgalcilere karşı kutsal değerlerini canı pahasına koruyacağını ve Anadolu’nun ebediyen bir Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya ilan etmiş, ilelebet payidar olacak Türkiye Cumhuriyeti’nin inşa sürecini başlatmıştır.

Bu asil milletin bağrından çıkan ve 2231 yıllık köklü bir geleneğe sahip olan kahraman Türk ordusu, en zor zamanlarda ve tüm yokluklara rağmen nasıl ki vatanımızı, milletimizi, milli ve manevi değerlerimizi koruduysa bugün de aynı ruh ve iradeyle;

- “Hudut namustur.” anlayışıyla vatanımızı korumakta,

- “Ölürsem şehit, kalırsam gazi…” düsturuyla yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadele etmekte,

- Denizlerimizdeki ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi azim ve kararlılıkla korumaktadır.

- Bunlara ilaveten başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ve müttefiklerimizin haklı davasına destek olmakta; aynı zamanda NATO, AB, BM, AGİT ve ikili anlaşmalar kapsamında Katar’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna Hersek’te başarıyla görev yaparak bölge ve dünya barışına da katkı sağlamaktadır.

“Peygamber Ocağı” olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri, üstün niteliklere sahip kahraman ve fedakâr personeli, her geçen gün daha da gelişmekte olan yerli ve millî savunma sanayiine dayalı imkân ve kabiliyetleri ile etkin, caydırıcı ve saygın bir ordu olarak görevlerini başarıyla yerine getirmeye devam edecektir.

Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım,

30 Ağustos, aynı zamanda “Türk Silahlı Kuvvetleri Günü” olması vesilesiyle de Silahlı Kuvvetlerimizin mensupları için bir üst rütbeye terfi etme heyecanının ve görevi tamamlamanın huzuru içinde emekli olma gururunun yaşandığı müstesna bir gündür.

Bu vesilesiyle terfi eden tüm personelimizi kutluyor, kendilerine yeni rütbe ve görevlerinde başarılar diliyorum. Emekliye ayrılan mensuplarımıza da hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor; aileleri ile birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat temenni ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, Sultan Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve bugüne kadar bin yıldır bize vatan olan bu topraklarda bu seviyelere gelmemizde emeği geçen bütün devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı minnet ve saygıyla anıyorum.

Bizlere 30 Ağustos Zaferi’ni armağan eden şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimizi; ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyor, hayatta olan gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

Ayrıca şu anda dahi karada, denizde ve havada, zorlu arazi ve iklim şartlarında kahramanlık ve fedakârlıkla görev yapan değerli silah ve mesai arkadaşlarıma da kazasız, belasız, hayırlı, başarılı görevler diliyor;

30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı ve “Türk Silahlı Kuvvetleri Günü”nü bir kez daha kutluyorum.