Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İslamofobi'nin, DEAŞ’ı besleyen en önemli kaynak olduğunu belirterek, "DEAŞ’la fiziki olarak mücadele etmek yetmiyor, DEAŞ’ın beslendiği kaynaklarla da mücadele etmek gerekiyor." dedi.

Işık, Londra'da 14 ülkenin savunma bakanlarının katılımıyla basına kapalı gerçekleştirilen DEAŞ’la mücadele toplantısının ardından basına açıklamlarda bulundu.

DEAŞ’a karşı aktif mücadele veren ülkeleri bir araya getiren toplantıların üçüncüsünün gerçekleştirildiğini belirten Işık, Türkiye’nin geçen toplantıya katılmamasından ötürü ABD ve Fransa savunma bakanlarına sitem ilettiklerini ve bugünkü toplantıda Türkiye’nin mutlaka bulunması gerektiğini ifade ettiklerini söyledi. 

Türkiye’nin talebinin dikkate alınarak bu toplantıya davet edildiğini aktaran Işık, Irak’ın da katıldığı toplantının verimli geçtiğini kaydetti.

En önemli önceliğin DEAŞ’ın Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgeden tamamen temizlenmesi olduğunu belirten Işık, "Ancak bu önceliği gerçekleştirdiğimizde işimiz bitmiş olmuyor. Aksine DEAŞ sonrası bölgenin istikrarı da DEAŞ’la mücadele kadar önemli. Artı, DEAŞ’la global ölçekte mücadele de bu noktada çok önemli. Hem toplantında, hem çalışma yemeğinde, hem de ikili görüşmelerde bu konuda Türkiye’nin yaklaşımını vurguladık." diye konuştu.

- "DEAŞ'ı besleyen İslamofobi"

"DEAŞ’la mücadelenin başarılı olabilmesi için özellikle Batı toplumundaki İslamofobi ile mücadelenin de sürdürülmesi gerekiyor." ifadesini kullanan Işık, "İslamofobi, DEAŞ’ı besleyen en önemli kaynak. Bu konuyu ilgili meslektaşlarımızla açıkça konuştuk." dedi.

"DEAŞ’la fiziki olarak mücadele etmek yetmiyor, DEAŞ’ın beslendiği kaynaklarla da mücadele etmek gerekiyor." diyen Fikri Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslamofobi ile, tahammülsüzlükle, ayrımcılıkla mücadele, bütün bunların birlikte yapılması gerektiğini ifade ettim. Bu noktada hem 2017 yılında DEAŞ’la mücadelede Türkiye’nin yapacağı katkıları kendilerine ifade ettik, bundan önce yapılan teknik çalışmaların sonuçlarını paylaştık, hem de 2017 sonrasında DEAŞ’la mücadelede Türkiye’nin aktif rol üstleneceğini ifade ettik." 

"Bütün sorunlarımız çözüldü mü? Hayır. Görüş ayrılıklarımız tamamen giderildi mi? Hayır." ifadelerini kullanan Işık, "Ama belli konularda, özellikle yaklaşım farkının oluşması bile bu dönemde önemliydi. Özellikle Irak’la gerginleşen ilişkilerin yumuşamasında Carter’ın önemli bir rolü oldu. Bundan dolayı da kendisine teşekkür ettik." diye konuştu.

- Irak'la ilişkiler ve Halep

Bugün gerçekleşen toplantıda Irak Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı vekiliyle de görüşme imkanı bulduğunu da belirten Işık, "Bu görüşmede de aramızdaki sorunları doğrudan, bir araya gelerek konuşmak, çözümleri birlikte bulmak ve sahada da birlikte hareket etmek konusunda mutabakatımız oluştu." şeklinde konuştu. 

Suriye'nin Halep kentindeki gelişmelere de değinen Bakan Işık, "Halep’te dramın daha ötesinde, bir insanlık krizi yaşanıyor. Halep insanlığın bir imtihan alanına dönüştü." değerlendirmesini yaptı.

Son günlerde sağlanan ateşkeste Türkiye’nin çok büyük katkısı olduğunu ifade eden Işık, "Ancak bu ateşkesin kalıcı olması için de çok ciddi gayret gösteriyoruz. Maalesef son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını Rusya ve Çin veto etti. Bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz. Şimdi yeni bir girişim daha başladı, bu girişimin desteklenmesi konusunda ABD’den de özellikle destek istedik." şeklinde konuştu.

"Halep’te bu insanlık krizinin ortadan kaldırılması için bütün ülkelerin üzerinde büyük sorumluluk var." diyen Işık, bu konuda Alman ve Fransız mevkidaşlarından da destek istediklerini aktardı.

"İstediğimiz Halep’teki ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve Halep’e insani erişimin sağlanması, insani yardımların Halep’e bir an önce ulaşması ve insanların güven içinde Halep’i terk edeceği bir ortamın oluşturulması." diyen Işık, Türkiye'nin bu konuda bundan sonra da elinden gelen bütün gayreti göstereceğini kaydetti.