Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan'ın Karabağ Zaferi'nin 4'üncü yılı dolayısıyla düzenlenen ve Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun da katıldığı “Selam Türk'ün Bayrağına" adlı konser öncesinde bir konuşma yaptı. Bakan Yaşar Güler, kardeş Azerbaycan’ın Zafer Günü’nü kutlayarak şunları söyledi:

KARABAĞ’I GERİ ALMAK İÇİN GÖSTERİLEN CESARET, TÜRK TARİHİNİN ALTIN SAYFALARINDA YERİNİ ALDI

“Muzaffer Azerbaycan ordusunun, Karabağ’da kazandığı şanlı zaferin 4’üncü yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen bu anlamlı programda sizlerle birlikte bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu, özellikle ifade etmek istiyorum. Sizlerin şahsında, Azerbaycan’daki her bir can gardaşıma, aziz Azerbaycan halkına da buradan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Sözlerimin başında, şanlı Azerbaycan ordusunun kahramanlığının bir nişanesi olan Vatan Muharebesi’nde şehit olan Azerbaycanlı gardaşlarımıza Allah’tan rahmet, gazi gardaşlarımıza acil şifalar diliyor ve şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Şurası muhakkaktır ki şehit ve gazilerimizin kahramanlıkları ve aziz hatıraları ebediyen yâd edilecektir.

Bundan 4 yıl önce, Azerbaycan ordusunun her bir kahraman askeri; Vatan Muharebesi’nde sinesini harbe meydan ederek namusu bildiği Karabağ’ı kurtarmak için varını yoğunu ortaya koymuş ve 44 günlük mücadele boyunca destanlar yazmıştır. Üç renkli Azerbaycan bayrağını, Şuşa’da, Hankendi’de ve tüm Karabağ’da dalgalandıran bu kahraman ordunun, öz toprakları olan Karabağ’ı geri almak için gösterdiği cesaret, disiplin ve kararlılık; hem Azerbaycan hem Türk tarihinin altın sayfalarında müstesna yerini almıştır.

Azerbaycanlı kardeşlerimizin ortaya koyduğu bu asil ruh, kahraman Türk milletinin binlerce yıllık güçlü duruşundan beslenerek gelen en büyük özelliğinin yansımasıdır. Şüphesiz ki bizler, tek millet olarak söz konusu vatanımız millî, manevi ve mukaddes değerlerimiz olduğunda tüm fedakârlıkları göze alır, gerektiğinde canımızdan vazgeçeriz. Yeter ki vatanımız gülistan olsun, yeter ki ay yıldızlı ve üç renkli bayraklarımız şanla özgürce dalgalansın.

ZENGEZUR KORİDORU’NUN DA ANLAŞMALAR DOĞRULTUSUNDA HAYATA GEÇİRİLMESİNİ BEKLİYORUZ

Elbette ki bu zaferle, Azerbaycan ve Ermenistan arasında, kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik tarihî bir fırsat kapısı açılmıştır. Ermenistan’ın da bunun bilincinde olarak hareket etmesini umut ediyoruz. Zira, Kafkasya bölgesinin artık çatışmaya değil, dostluk ve iş birliğine ihtiyacı vardır. Bölgenin istikrar ve refahı için, kapsamlı bir normalleşmenin bir an önce sağlanması yegâne beklentimizdir. Bölge ülkelerine, yeni ekonomik ve ticari imkânlar sağlayacak ve kalıcı barışa hizmet edecek Zengezur Koridorunun da, anlaşmalar doğrultusunda hayata geçirilmesini bekliyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen her türlü çabayı gösteriyoruz.

TÜRKİYE’NİN GÜCÜ AZERBAYCAN’IN GÜCÜ, AZERBAYCAN’IN GÜCÜ DE BİZİM GÜCÜMÜZDÜR

Azerbaycan ve Türkiye; aynı coğrafyanın, aynı kültürün ve değerlerin parçası olan bir ailenin iki ferdidir. Aramızdaki tarihî köklü kardeşlik ve dayanışma bağları, ezeli ve ebedîdir. İki devlet tek millet anlayışında olan ülkelerimiz, tarih boyunca sevinç ve kederleri birlikte yaşamış; zorlu zamanlarda birbirine destek olmuş, her ne olursa olsun omuz omuza durmuştur. Tarihten gelen bu birliktelikle, Türkiye ve Azerbaycan arasında başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda yakın iş birliği ve dayanışma vardır. Biliyoruz ki Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücü; Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüzdür. Atalarımızdan bizlere kalan dayanışma mirasını daha yukarılara taşıma ülkümüz, her birimize ayrı ayrı ve tarihî bir sorumluluk yüklemektedir.

Ayrıca, Türk ve Azerbaycan arasındaki güçlü entegrasyon; iki ülke arasında olduğu kadar, başta Kafkasya olmak üzere bölgesel barış ve istikrarın devamı için de vazgeçilmez önemdedir. Sonuç olarak ‘İki Devlet, Tek Millet’ anlayışıyla bugüne kadar yürüdüğümüz bu yolda, bundan sonra da kararlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Türkiye, daima can Azerbaycan’ın yanındadır, yanında olacaktır.

Aziz Gardaşlarım, sözlerime son verirken;

-  Kurucu liderlerimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Haydar Aliyev’i,

- Ülkelerimizin egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi,

- Ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor;

- Hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine bir kez daha saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

Ayrıca, bu anlamlı etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve birbirinden kıymetli sanatçılarımıza yürekten teşekkür ediyorum.

Var olsun Türkiye-Azerbaycan kardeşliği!

Hamınız salamat ve yahşı galın...”