Bakan Akar beraberinde Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ile ASELSAN’da gerçekleştirilen Güç Birliği Zirvesine katıldı.

Zirvede bir konuşma yapan Bakan AKAR, zirvenin temasını “millîleştirme” olarak belirlediği için değerli şirketimiz ASELSAN’a tebriklerini sunduğunu belirterek sözlerine başladı.

Savunma sanayinin millîleşmesini silahlı kuvvetlerinin etkinliği, caydırıcılığı ve saygınlığının artması, ülkenin ve gelecek nesillerin huzur ve güvenliğin sağlanması, ekonomi ve savunma sanayinin uluslararası alanda üst sıralara çıkarılması için tercih değil, zorunluluk, şart ve ihtiyaç olarak nitelendiren Bakan Akar, "Ülkemizde maalesef millîlik kavramını anlamayan gücünün farkında olmayan, kendisine ve ülkesine güvenmeyen bazıları var ki bu zihniyet ülkemizde savunma sanayimizin istenilen düzeyde ve süratte gelişmesini engellemiştir" diye konuştu.

"Kendi kayığını kendin çekmezsen bir yerlere gidemiyorsun" sözünü hatırlatan Bakan Akar, ülke imkân ve kaynaklarından tam anlamıyla beslenemeyen bir askeri güçle, ülke güvenliğinin tam anlamıyla sağlanamayacağını belirtti. "Bedeli, parası peşin ödenmesine rağmen dost ve müttefik dediğimiz ülkelerden dahi modern silah ve mühimmatın tedarikinde zorluklar, sınırlamalar, gizli ve açık ambargolarla karşı karşıya kalınmış ve halen de maalesef kalınmaktadır" ifadesini kullanan Bakan Akar, geçmişten örnekler vererek Kıbrıs Barış Harekatı sürecinde yaşananların devleti savunma konusunda bağımsız hareket edecek politikalar üretmeye yönelttiğini vurguladı.

O dönemdeki tecrübelerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle "Kendi göbeğimizi kendimiz kesecek" tedbirleri almak zorunda olunduğunun idrakini sağladığını bildiren Bakan Akar, "İşte bu anlayışla Kara, Deniz ve Hava kuvvetlerini güçlendirme vakıflarıyla bugünkü güçlü savunma sanayimizin temelleri sağlam bir şekilde atılmıştır. Yüksek teknolojiye sahip harp silah ve araçlarını yurt içinde üretmek için atılan bu adımlar artık meyvelerini vermeye başlamıştır. Bugün geldiğimiz noktada ASELSAN ile savunma sanayide faaliyet gösteren 4 firmamız dünya devleriyle yarışır hale gelmiştir. Darısı diğerlerine. Dünyanın en büyük 100 firması arasında yer alan bu savunma sanayi şirketlerimiz hepimizin, milletimizin gurur kaynağı olmuştur, olmaya devam etmektedir. Aziz milletimizin TSK'yı desteklemek için dişinden, tırnağından artırdığı bağışlarla yaklaşık yarım asır önce kurulan ASELSAN, bugün Anadolu'nun dört bir yanından küçük-büyük binlerce sanayi temsilcisini bir araya getirerek sektörün gücüne güç katmayı hedeflediği bu dönemde bu önemli zirve eşsiz bir ahde vefa örneği sergilemektedir." diye konuştu.

ASELSAN'ın çalışanlarına da seslenen Bakan Akar, onların başarıyla gururlandıklarını söyledi. Bunun yeterli olmadığını da belirten Bakan Akar, "Doğru yolda olsan dahi orada oturup kalırsan ezilirsin denildiği üzere sizler bu azim ve çalışkanlıkla çok daha büyük başarılara ulaşma potansiyeline sahipsiniz" dedi.

ASELSAN'ı dünyada ilk 10 şirket arasındaki görme yönündeki milletin beklentisini dile getiren Bakan Akar, "Bunun için milletimizin teveccühü, desteği ve duası bizlerin en önemli dayanağı olacaktır" diye konuştu.

Devletin yerli ve millî anlayışla savunma sanayide büyük bir hamle başlattığını vurgulayan Bakan Akar, "Bu hamleler sonunda yerlilik ve millîlik oranı yüzde 20'lerden yüzde 68'lere, yüzde 70'lere çıkmış bulunmaktadır. Bu oranı artırmak için çalışmalarımız kararlılıkla devam edecektir. Risk ve tehditlerle dolu olan bu coğrafyada hem halkımızın hem de umudunu Türkiye'ye bağlayan mazlumların, diğer dost, müttefik, kardeş ülkelerin güvenliği, huzuru için güçlü ve başarılı olmak zorundayız. Güçlü ve başarılı olmak için de millî değerlerimiz ve menfaatlerimiz üzerinde yükselen etkin, yerli ve yenilikçi bir savunma sanayi anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmek durumundayız." şeklinde konuştu.

Geçen hafta Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü ve Tersaneler Genel Müdürlüğü ile alt yükleniciler arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşmalarını güçlü ve başarılı olma yolunda atılan adımlar olarak nitelendiren Bakan Akar, "Aktörlerin, rollerin ve hedeflerin artık yer değiştirdiği bu dönemde Türk savunma sanayi de kendisini her geçen gün yenileyip, sürekli gelişmekte ve gittikçe daha güçlü konuma kavuşmaktadır. Bugün Pakistan'la MİLGEM, Katar'la FIRTINA, Ukrayna'yla İHA ihraç sözleşmeleri imzalar duruma geldik. ATAK helikopterlerimize dünyanın her yanından ilgi gösterilmektedir. HÜRKUŞ başlangıç ve temel eğitim uçağı Silahlı Kuvvetlerimizin gözbebeği olmaya adaydır. Sınırlarımızı yerli ve millî harp araç ve gereçleri, drone savarlarımızla korumaktayız. İlk uçuşunu gerçekleştiren GÖKBEY genel maksat helikopterinin seri üretim süreci ise yakında başlayacak. Bu da bizim için sevindirici bir haber olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm gelişmelerin yanında dünyada ilk 100 listesine giren Türk firmalarının sayısının artması ve savunma sanayii cirosunun her bir önceki yıla göre artış göstermesi, 2023 hedeflerimize doğru adım adım ilerlediğimizin de en açık göstergesi, kanıtıdır. 2018 yılında savunma sanayi ve havacılık cirosu 7 milyar dolara ulaşmış, ihracat ise ilk kez 2 milyar dolar sınırını aşarak 2,5 milyar dolara yaklaşmıştır. Bunun yanı sıra savunma sanayi ihracatımızın 2017’ye göre yüzde 17 artış gösterdiğini belirtmekten memnuniyet duyuyorum. Ancak bu başarılara rağmen kat edeceğimiz çok mesafe olduğunun da altını çizmek istiyorum." dedi.

Bakan Akar, bakanlığının son uygulamalarına ilişkin de bilgi vererek, askerlerin, personelin daha iyi ve kaliteli yemek tüketmesi için Tedarik Genel Müdürlüğünün "Onaylı Tedarikçilik Uygulaması"nı gerçekleştirdiğini belirtti. "Fabrikalarımızda da yerli ve millî ürünlerden istifade etmek ve yerli üreticilerden alımlarımızı gerçekleştirmek için 'Onaylı Tedarikçi Havuzu' sistemiyle ilerlemeyi sürdürüyoruz" diyen Bakan Akar, sistemle en doğru tedarikçiyi seçerek işbirliklerini uzun soluklu ve verimli kılmak, düşük lojistik maliyetli esnek ve güvenilir tedariki sağlamak amaçladıklarını söyledi. Bu sistem kapsamında askeri fabrikaların yazılımdan tasarıma, ilaç sanayiinden AR-GE’ye yönelik ihtiyaçlarını teknik yeterlilikle kalite ve performans kriterlerini sağlayan yerli firmalardan karşılanmasının hedeflendiğini ifade eden Bakan Akar, "Buradan tüm firmalarımızı Millî Savunma Bakanlığımızın Onaylı Tedarikçi Havuzu'nda yer almak için başvuru yapmaya davet ediyorum" çağrısında bulundu.

Bakan Akar'ın konuşma videosu için tıklayınız.